19. yy romanlarından aşk dersleri

Resmi buradan arakladım.

Kitap kurtları, hayata dair pek çok şeyi daha yaşamadan kitaplardan öğrenirler. Aşk da bunlardan biri. Bunun iyi mi, yoksa kötü mü olduğu sonu görünmeyen bir tartışmadır tabii ki. Bana sorarsanız mesela özellikle aşkı kitaplardan okumak pek de iyi bir şey değil çünkü beklentilerinizi yükseltiyor ve çoğu zaman gerçek hayattaki aşk, edebiyattakini taklit edemiyor.

Huffington Post yazarlarından Claire Fallon da benim gibi düşünenlerden. 19’uncu yüzyıl romanlarından aşka dair aldığı dersleri paylaşıp, bir de iğneleyici teşekkür çakmış! Ben kısaca dersleri çeviriyorum; tamamını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

Aşk ve Yaşam - Jane Austen: Kendinizi "seninim ben, dile benden ne dilersen!" misali ortaya atmayın.

Bir Kadının Portresi - Henry James: Sakın kimseyle çıkmaya falan kalkmayın. 

Jane Eyre - Charlotte Bronte: Adam sizden çok ama çok hoşlandığı için size kötü davranıyor.

David Copperfield - Charles Dickens: Eğer hoşlandığınız çocuğun etrafında yeterince uzun süre takılırsanız sonunda sizinle olmak istediğini anlayacaktır.

Tess - Thomas Hardy: Bir adama şimdiye kadar kaç kişiyle birlikte olduğunuzu sakın ama sakın söylemeyin.

Aşk ve Gurur - Jane Austen: Katlanabileceği kadar çekici olduğunuzu düşünen biriyle birlikte olun.

Middlemarch - George Eliot: Doğru adamı bulduğunuzda onun için her şeyi feda etmekten mutluluk duyacaksınız.

Bunlar arasında sevdiğim kitaplar olsa dahi (ki Jane Eyre mesela en sevdiklerimden) son yorum: YALANCILAR!