Çatlak insanları severim ben. Büyük ihtimalle onlar arasında büyüdüğüm
için. Bu yüzden Bernadette’i de çok ama çok sevmeme hiç şaşırmadım çünkü pek
çok yorumunda, hareketinde annemle teyzemi gördüm. Eminim bunu okuyunca
gülecekler…
Kitabın bir yerinde Bee ve arkadaşı Kennedy arabadalar. Direksiyonda ise
Bernadette var. Çok sıkıldıkları için şikayet ediyor kızlar. Annemle teyzem hep
“sıkı can iyidir; çabuk çıkmaz” derler, bazen de Bernadette’inki gibi bir
cevapla bu cümlenin devamını getirirlerdi.
“Evet, sıkılıyorsunuz. Size hayat hakkında küçük bir sır vereyim. Şu anda sıkıcı olduğunu düşünüyorsunuz, değil mi? İleride daha da sıkıcı olacak. Hayatı ilginç kılmayı ne kadar çabuk öğrenirseniz o kadar iyi.”
Women’s Prize for Fiction 2013 adaylarından biri olduğu için çok merak
ediyordum bu kitabı. Onun dışında itiraf etmem gerekir ki yazarın ismini hiç
duymamıştım. Daha doğrusu, duymuşum ama aklımda kalmamış. Neden derseniz… Maria
Semple, Arrested Development’ın yazarlarından! Kitabı bitirdikten sonra bu
bilgiyi edinince, “çok belli oluyor aslında ya!” diye küçük bir çığlık attım
hatta. Semple, bu yılki Women’s Prize ödülünü en sevdiğim yazarlardan A.M.Homes’a kaptırmış olsa da Neredesin Bernadette? ile okuyan herkesin aklına
kazınacak.
Teyzem hep, “eğlenceli kitaplar okumak istiyorum” diyor. Benden önce
okuyan arkadaşlarım da bu kitabı okurken kahkahalarla güldüklerini söylediler. Bir
gün D&R’a girdiğimde indirimde olduğunu görünce aldım hemen. Önce ben
okurum, sonra da teyzeme gönderirim diye düşündüm. İlk 50 sayfadan sonra attım
kitabı elimden—çevirisi sarmadı beni; bazı Türkçe ifadelerin İngilizcelerini
düşündükçe sinir bastı, koştum İngilizcesini aldım. O nedenle fırsatınız varsa
İngilizcesini okumanızı tavsiye ettikten sonra yorumuma devam ediyorum…
Bernadette Fox, Elgie (Elgin) Branch’in karısı, 15 yaşındaki Bee Branch’in
annesi. Los Angeles’ı bırakıp Seattle’a taşınan, Seattle’dan ve Kanadalılardan
nefret eden, okuldaki diğer annelere, Seattle’lı sürücülere ve daha pek çok şeye
sinir olan bir kadın. İnsanlarla muhatap olmamak adına ekmek almak için bile evden
çıkmıyor; bütün işlerini internet üzerinden iletişim kurduğu ve ödemesini yine
internet üzerinden yaptığı Manjula isimli, Hindistanlı asistanına yaptırıyor. Elgie
Branch ise Microsoft’ta guru sayılan, hatta TEDTalk’u olay yaratmış olan bir
adam. Bernadette’in karakterine böyle bir eşi olması da eklenince Bee’nin
okulundaki tüm veliler onun kendini beğenmiş, herkesi küçük gören bir tip olduğunu
düşünüyor haliyle.
Pek çok etkenin bir araya gelmesi, Bernadette’in ortadan kaybolmasına
yol açıyor. Anlatıcımız olan Bee, annesini bulmayı kafaya koyuyor. Tek bir
anlatıcı olmasına rağmen, farklı karakterlerin ağzından dinliyoruz aslında
öyküyü. Semple bunu e-mailler, fakslar, FBI raporları gibi unsurlara yer
vererek gerçekleştirmiş. Özellikle Bernadette’in sinir olduğu kadınlar olan
Soo-Lin ve Audrey arasındaki e-mailleri okurken “ulan böyle e-mail mi yazılır;
anlatmış da anlatmış!” dediğim oldu. Ama sonradan düşündüm ki, özellikle
heyecanlı bir durum veya dedikodu olduğu zamanlarda ben de böyle mailleri hem
yazıyorum, hem de okuyorum!
Semple’nin Bernadette’i kendini esas alarak oluşturması da çok hoşuma
gitti. Yazar, Bernadette’in kendinin abartı bir versiyonu olduğunu itiraf ediyor
ve bu, kitabın kahkahalarla güldüren bir kitap olmasında da oldukça etkili.
Bu arada kitabın yurtdışı kapaklarının da çok etkili olduğunu belirtmem
lazım. Kapaklarda yer alan Bernadette, Keith Hayes isimli tasarımcının eseri.
Kendisinin bir web sitesi bile olmamasına çok şaşırdım açıkçası ama diğer işlerini buradan inceleyebilirsiniz. Kendisi, John Fowles’un Koleksiyoncu
isimli kitabının meşhur kapağının da tasarımcısı aynı zamanda.
No comments:
Post a Comment