Böyle uzun seriler genelde bayar insanı; bir yerden sonra devamını
merak etmez olursunuz. J.R. Ward’un Blackdagger Brotherhood serisi, hep
söylerim, arada baysa da merak uyandıran, bir sonraki kitapta “buyrun size
heyecan!” diyen bir seri… Beni bu vampirlerle tanıştıran Kathy’ciğimin
anlattıklarından ve internette gördüklerimden anladığım kadarıyla da hayranları
bu durumu kabullenmiş durumda ve her seferinde heyecanla bir sonraki kitabı
bekliyorlar.
Hiç okumamış olanlar için bir ara not geçeyim: bu seride her kitap
Blackdagger Brotherhood’daki başka bir savaşçının hikayesi. Tabii ki olaylar
genel olarak da ele alınıyor ve tüm karakterlerle karşılaşıyorsunuz ama tek bir
karakter ve onun yakınındakilerle ilgili ayrıntılar oluyor. Lover at Last de
Qhuinn ve Blay isimli iki savaşçıya odaklanıyor.
Daha “J.R. bunu yazacak mı, yazmayacak mı?” muhabbetlerinin olduğu
günlerden beri ortalık çalkalanıyordu. Ward ilk başta “yazacak mıyım emin
değilim çünkü belli düşüncelere sahip hayranlarımı dışlamak istemiyorum” gibi
bir açıklama yapmıştı. Yani, kitaplarımı seven homofobik tipler bunu okumaz,
bana da gıcık olurlar demeye çalıştı kendisi… Buna cidden sinirlenmiştim ama
sonra “yazıyorum heyt!” deyince gaza gelip, “aferin lan J.R.” moduna girmiştim…
Kitabı okuduktan sonra ise daha bir allak bullak oldum. Öncelikle,
Blackdagger Brotherhood’un düşmanı olan Band of Bastards’a çok fazla yer
verilmiş. Bunun sonucunda da Qhuinn ve Blay’in hikayesi diğerleriyle
kıyaslandığında daha kısa kesilmiş. Neden ama neden? Bir ayrımcılık kokusu
aldım ve yine kıllandım haliyle. Sonra acaba ben mi abartıyorum, kendi çapımda
kuruntu yapıyorum dedim ama GoodReads’te okuduğum yorumlarda da “Bunun Qhuinn
ve Blay’in kitabı olması gerekmiyor muydu? Niye çok fazla farklı karaktere bu
kadar yer verilmiş?” diyenler olduğunu gördüm.
Bir sonraki kitap Wrath’in, yani kralın ikinci kitabı olacak. Tabii ki
de merak ediyorum hikayenin devamını ama gözüm üstünde J.R.’cım!
No comments:
Post a Comment