Her nedense hoşlandığımız çocukla sürekli bir didişme içinde oluruz ya? "Hey, yakışıklı! Tepemin tasını attırırsan kafanı koparırım!" deriz ya? İşte Celaena bunu gerçekten yapabilecek bilgi ve yeteneğe sahip.
Güçlü dişi karakterleri sevdim her zaman ve Celaena bunun en güzel örneklerinden biriydi. (Kızın ismini yazmak çok zormuş yalnız; şu anda fark ediyorum!) Kendi gibi olmaktan, düşündüğünü söylemekten çekinmiyor, etrafındakilerin zayıf yönlerini görmelerine izin vermiyor ve zaten başta da dediğim gibi hepsinin kafasını uçurabilir istese. Celaena, Adarlan'da "Suikastçiler Kraliçesi" olarak ünlenmiş ancak yakalanması sonucunda Endovier'de esir edilmiş.
Hapishanede olduğu süreçte de namı yürümeye devam eden Celaena, bir gün kendisini Prens Dorian'ın huzurunda buluyor: eğer düzenlenen yarışmaya katılır, diğer katılımcıları yenerse Kral'ın yaveri olarak göreve başlayabilir, bundan da ötesi, 4 yıl sonra tamamen özgür olabilir.
Özgürlüğe, istediğine en yakın hayata olan yolculuğun çok ama çok zor olduğunu söylememe gerek yok herhalde? Bir yandan yarışmanın siniri, stresi, bir yandan da gizemli ölümlerin merakı ve korkusu sarıyor bir süre sonra Celaena'yı. Şunu söylemem gerekiyor ki, bu gizemi çözmek çok zor değil çünkü yazar, gönderme yaptığı kısımlarda biraz olayı abartmış, Utanmasa direkt cevapları verecekmiş! Ancak bu hevesinizi sakın kırmasın çünkü ne anlattığınız değil, NASIL anlattığınız önemli her zaman. Cam Şato'da da kitabın başından sonuna kadar olan yolculuk sonunu tahmin etseniz de, etmeseniz de oldukça hareketli ve keyifli.
Ve aşk üçgeni; AŞK ÜÇGENİ EY AHALİ! Bu şöyle bir aşk üçgeni: (spoiler vermeyeceğim, korkmayın ya!) 16 yaşındaki Simay heyecandan ölürken, 29 yaşındaki Simay "bitse de gitsek" moduna girdi. Bu da bence yazarın hedef kitlesine başarılı bir şekilde hitap ettiğinin göstergelerinden biridir. Cam Şato'nun sonrasında da Twilight'da olduğu gibi takımlara ayrılacağız; demedi demeyin! Şimdilik TEAM CHAOL'um ben. Serinin devamında Prens Dorian için Chaol'u satar mıyım, satmaz mıyım göreceğiz.
No comments:
Post a Comment