Kathy Reichs'tan Yeni Bir Tempe Brennan Romanı: Çoktan Ölmüştü Kelebek Yayınevi tarafından çıkartılan "Tempe Brennan Dizisi"ne yeni bir romanı daha eklendi. Adli tıp uzmanımız bu sefer, poşetlere doldurulmuş ve parçalanmış olarak bulunan cesetler ile uğraşmak zorunda kalıyor. Kathy Reichs'in eserlerini dilimize çevirdiği için Kelebek Yayınevi'ne ne kadar teşekkür etsek azdır. Ancak romanları sıraya göre piyasaya sunsa, daha da fazla sevineceğiz. Çoktan Ölmüştü, dizinin ilk kitabı. Daha evvel ise Pazartesi Cinayetleri
Bunun cidden Deja Dead'in Türkçesi olduğuna dair bir kanıt bulamadım hiçbir sayfada kitabın orijinal ismi yazmadığı için. Tanıtımı da gördüğünüz gibi olmasa hissetmeyeceğiniz bir açıklama... Ama isminin çevirisi tutuyor. O yüzden doğruymus farzediyorum...
Çoktan Ölmüştü, Temperance Brennan serisinin ilk romanı. Bones dizisini cidden çok seviyorum ve kitaplardan baz alındıklarını görünce 'hemen bunları bulup okumam lazım!' moduna girdim doğal olarak. Bu ilk kitabı bulamıyordum hiçbir yerde, o yüzden seriye başlamam çok uzun sürdü. İyi mi yaptım kötü mü yaptım bilmiyorum şuan gerçi çünkü tamam, nefret etmedim kitaptan. Ama açıkçası bayılmadım da... Bir de elimde olmadan sürekli diziyle karşılaştırıyorum çünkü olayları bırakın, Temperance karakterinin bile dizidekiyle pek bir alakası yok.
Dizide laburatuvarda kemiklerin incelenme kısmı çok hoşuma gidiyordu. Hatta 'amanın bakın el kemiklerinin bilimsel ismini öğrendim' şeklinde de seviniyordum saf saf. Ancak kitapta o kısımlar korkulu rüyam oldu resmen. Reichs'ın gerçek hayatta da bu işlerle uğraştığını bilmeseniz bile anlarsınız kesin çünkü o kadar çok ayrıntıya giriyor ki, insan neye uğradığını şaşırıyor. Tamam, meraklandırıyor insanı hikaye ancak bu kısımlar çok uzun sürdüğü için asıl aksiyonlar arasında çok uzun zaman geçmiş gibi geliyor. Ben şahsen bazen 'en son kimin ailesiyle konuştu ki bu şimdi buna gidiyor?' şeklinde dönüp geriye hatırlamak zorunda kaldım. E böyle olunca da okurken yoruluyor resmen insan. Bir de bence çok fazla Fransızca kullanmış. Bir kaç satır sonrasında size bir şekilde söylüyor anlamını ama bana eziyet gibi geldi şahsen.
Bildiğim kadarıyla bu Reichs'ın yazdığı ilk roman. Daha iyi bir şekilde edit edilebilirdi ve kısaltılabilirdi bence. Serinin ilk 3 kitabını set halinde almıştım. Diğerlerini de okuyacağım, merak ediyorum çünkü ancak artık acele etmek gelmiyor içimden.
Dizide laburatuvarda kemiklerin incelenme kısmı çok hoşuma gidiyordu. Hatta 'amanın bakın el kemiklerinin bilimsel ismini öğrendim' şeklinde de seviniyordum saf saf. Ancak kitapta o kısımlar korkulu rüyam oldu resmen. Reichs'ın gerçek hayatta da bu işlerle uğraştığını bilmeseniz bile anlarsınız kesin çünkü o kadar çok ayrıntıya giriyor ki, insan neye uğradığını şaşırıyor. Tamam, meraklandırıyor insanı hikaye ancak bu kısımlar çok uzun sürdüğü için asıl aksiyonlar arasında çok uzun zaman geçmiş gibi geliyor. Ben şahsen bazen 'en son kimin ailesiyle konuştu ki bu şimdi buna gidiyor?' şeklinde dönüp geriye hatırlamak zorunda kaldım. E böyle olunca da okurken yoruluyor resmen insan. Bir de bence çok fazla Fransızca kullanmış. Bir kaç satır sonrasında size bir şekilde söylüyor anlamını ama bana eziyet gibi geldi şahsen.
Bildiğim kadarıyla bu Reichs'ın yazdığı ilk roman. Daha iyi bir şekilde edit edilebilirdi ve kısaltılabilirdi bence. Serinin ilk 3 kitabını set halinde almıştım. Diğerlerini de okuyacağım, merak ediyorum çünkü ancak artık acele etmek gelmiyor içimden.
No comments:
Post a Comment