It’s Monday! What Are You Reading, is hosted at One Persons Journey Through a World of Books, and it's where bloggers gather to share what we have read this past week and what we plan to read this week. It is a great way to network with other bloggers, see some wonderful blogs, and put new titles on your reading list.
This week I'm reading Living Dead in Dallas (Sookie Stackhouse #2) by Charlaine Harris.
Waiting tables, sweeping floors, reading minds and solving mysteries for the undead. It's all in a day's work for Sookie...
Cocktail waitress Sookie Stackhouse is on a streak of real bad luck. First, her co-worker gets murdered and no one seems to care. Then Sookie is attacked - and poisoned - late one night by some weird and apparently mythical beast. She only survives because the local vampires roll up and graciously suck the poison from her veins (like they didn't enjoy it). But in return the blood-suckers need a favor.
Which is why Sookie ends up in Dallas, using her telepathic skills to search for a missing vampire, on the condition that her undead friends don't do anything, well, vampiric while she's there. Easier said than done. All it takes is one delicious blonde and one small mistake for things to turn deadly...
Sookie Stackhouse güzel tabii. Ama herkes beyninin peşinde!
Vampirin teki gelip Sookie'den telepatik güçlerini kullanarak bir başka kayıp vampiri bulmasını istediğinde, Sookie bu görevi yerine getirmeyi ancak tek bir şartla kabul ediyor. Kan-emiciler, insanları rahat bırakacaklarına dair kesin söz vermeli!
Barmen kızımız Sookie Stackhouse'un bu aralar şansı pek yaver gitmiyor. Önce iş arkadaşı öldürülüyor ve bu durumu görünürde kimse umursamıyor. Derken, canavar ruhlu bir yaratık tarafından zehirli bir kırbaçla kamçılanıyor. Ve tam o sırada devreye kanından zehri emmek için vampirler giriyor -sanki kan emmek işlerine gelmezmiş de kıyak çekiyorlarmış gibi!
Sookie borçlanıyor tabii. Dolayısıyla bu kan-emicilerden biri ondan iyilik isteyince de geri çeviremiyor. Aradan çok geçmeden soluğu Dallas'ta alan Sookie telepatik güçlerini kullanarak kayıp vampiri bulmaya çalışıyor. Ayrıca bu konuyla alakalı bazı insanlarla da görüşmek zorunda. Yalnız bir şartı var. Vampirler uslu duracaklarına ve bu insanlara zarar vermeyeceklerine söz vermeli. Tabii söylemesi kolay. Vampir tayfasının yoldan çıkması için gereken tek şey leziz bir sarışın ve işlerin katliam boyutu kazanmasına yarayacak minik bir hata…
'Charlaine Harris'in hayali ve yaratıcı dünyasına bayılıyorum!'
-Christine Feehan
'Anita Blake hayranları Sookie Stackhouse'u pamuklara sarmalı.'
-Publishers Weekly 'Leziz.' -Denver Post
'Charlaine Harris oyuncu bir edayla değişik türleri bir araya getirip kendi parlak kreasyonunu yaratıyor.' -Rocky Mountain News
'Charlaine Harris, eşsiz bir perspektiften bakarak hayata hem korku hem de espri katıyor.' -Tanya Huff
I've only read the first of this series. It was ok for me but I hear it gets so much better.
ReplyDeleteSookie still annoys me, but the plot does get better. =)
ReplyDelete