Başlığı görünce sinirlenip, "sanki sen çok akıllısın da; hıh!" diyenler olabilir ama bunu söyleyen ben değilim. Yazarımız David McRaney söylüyor. Hem de her bölümde en az bir kere söylüyor. Hatta bununla da kalmıyor, neyi neden sevdiğinizi, neye nasıl tepki verdiğinizi, kısacası bildiğimizi sandığımız hiç bir şeyi aslında bilmediğimizi iddia ediyor. Haksız da değil yani...
Bunları demişken, aslında anlattığı her şeyin farkındayız. Çoğuyla günlük hayatımızla karşı karşıya geliyoruz. Ancak hepsi o kadar rutin, o kadar alışılmış olmuşlar ki bizim için, üzerlerinde düşünmüyoruz. Düşünmediğimizin de farkında değiliz haliyle. Yani McRaney'nin asıl söylediği bu. Tüm bunları farklı farklı isimlerin yaptığı bilimsel anlaşmalara dayanarak, popüler kültürden örnekler vererek açıklıyor.
Herkes kendiyle daha çok bağdaştırdığı bir şeyler çıkaracaktır bu kitaptan. Mesela, pazarlama yöntemlerinden bahsediyor. Siz salak olduğunuz için reklamcıların, pazarlamacıların oyunlarına kanıyorsunuz diyor. Ama aslında kendisi de kitabını satmak için bu oyunlara alet olmuş çünkü ben kitabın üzerindeki "neden Facebook'ta bu kadar çok arkadaşınız var?" ve "hatıralarınız neden kurgusal?" kısımlarına kitlendim. Diğer türlü, sadece ismine kanaraktan okur muydum emin değilim açıkçası.
İsterseniz önce bir youarenotsosmart.com'a göz atın, konu ilginizi çekiyorsa okursunuz kitabı. Şıp diye de okunuyor zaten; ben uzun süredir ilk kez iki saatten az bir sürede kitap bitirdim.
No comments:
Post a Comment