Şimdi ne okusam?

1.17.2014

Kitap kurtlarının ortak özelliklerinden biri, eve torba torba kitap taşımaları. Kitapçıya “bir bakmak” için gireriz, en az bir kitap almadan çıkmayız, çıkamayız. Raflarımız okuduğumuz kadar okumadığımız kitapla da doludur. Elimizdeki kitap bitince de o raflara bakar bakar “acaba şimdi ne okusam?” diye düşünür dururuz. Aklımızda bir kitap varsa dünyanın en kolay işidir bir sonraki macerayı seçmek. Ama yoksa… İşte o zaman dünyanın en sinir bozucu ve yorucu işi olabilir.

Tabii her zaman sevgili kedim Sally gibi koklaya koklaya kitap seçebilirsiniz. Benim de kendi çapımda geliştirdiğim bir kaç yöntem var. 5 adımda bir sonraki kitabınızı seçebilirsiniz:


  1. Erişim: Özellikle İngilizce kitap okumayı tercih edenler aradığınız kitabı bulmanın, bulsanız da almanın ne kadar zor ve maliyetli olabileceğini bilirler. Türkçe okuyanların ise “bu daha yayınlanmadı” veya “niye kimse çevirmiyor ki bunu” gibi sorunları var. Seçimlerimiz her ne olursa olsun, kitap kurtları olarak okumak için öldüğümüz kitabı elimize geçirene kadar deveye hendek atlatmamız gerekebiliyor. Bu nedenle, bir sonraki kitabınızı seçerken elinizin altındaki kitaplar arasından seçim yapın. Diğer türlü ararsınız bulamazsınız, sipariş edersiniz geç gelir falan; böyle durumlar hem sinir bozar, hem de zaman kaybına yol açar.
  2. Beyninizin durumu: Bazı türleri tercih etmeyen bir okur olsam da hemen her türden bir şeyler okuduğumu söyleyebilirim. Bu, benim için oldukça iyi bir durum çünkü seçeneğim de çok fazla oluyor. Eğer beynim yorgunsa, okuduğumu kafamın zor alacağını hissediyorsam, daha kolay okunduğunu düşündüğüm kitaplara yöneliyorum. Benim için bunlar genellikle Genç Yetişkin veya fazla komplike gözükmeyen fantastik kitaplar oluyor. Eğer kafam yerindeyse ve kelimelerle, fikirlerle bol bol beslenmen istiyorsam da daha edebi eserleri tercih ediyorum.
  3. Ne kadar zamanınız olduğu mevzusu: Genelde bir kitabı bir haftada okuyorum (ortalama bir kitabın 300-500 sayfa arasında olduğundan yola çıkarak). Eğer bir şeyi belli bir zaman diliminde okumak zorundaysam ama hiç içimden gelmiyorsa, annemin zamanında gösterdiği hızlı okuma tekniğini tercih ediyorum. İsteyerek okuduğum kitapları ise sindire sindire, beğendiğim kısımlara tekrar dönerek okumayı seviyorum. Demem odur ki, zamanlamanızı iyi yapın. İşlerinizin yoğun olacağını veya sınavların yaklaştığını biliyorsanız mesela, o zaman diliminde bitirebileceğiniz bir kitap seçin ki yoğunluktan istediğiniz kadar okumaya zaman bulamadığınızda siniriniz bozulmasın. Ancak unutmayın: bir kitabın sayfa sayısının az olması, o kitabın kolay ve hızlı bir şekilde okunabileceğini göstermiyor.
  4. Kitabı gözünüze ne zaman kestirmiştiniz: Eğer ilk 3 basamağı tamamladıysanız, elinizde çok fazla kitap kalmamış olmasını umuyorum. Ancak hala kararsızsanız bu adım size yardımcı olabilir. Bu etapta genellikle elimde kalan kitapları ne zaman gözüme kestirdiğime göre karar verebiliyorum. Mesela 2 gün önce aldığımı değil, 2 senedir rafımda duran ama bir türlü elime alamadığım kitabı seçiyorum. Tabii bunun tam tersine işe yarayabilir.
  5. Elinizden bırakamadığınız seçin canım: Hala tek bir kitapta karar kılamadıysanız, Sally gibi koklama yöntemini seçebilirsiniz... Şaka, şaka, tamam. İlk 4 adımın sonunda hala elimde kitap kaldıysa, şunu yapıyorum: hepsini teker teker kurcalıyorum. İlk sayfayı okuyorum biraz, sonra rastgele bir kaç sayfayı biraz okuyorum. Hangisini elimden bırakamıyor, devamını merak ediyorsam o kitabı seçiyorum.

Eğer “çok üşenirim ben uğraşamam bu kadar” diyorsanız bu siteden kitap seçimine yardımcı olacak siteleri inceleyebilirsiniz. Ben şimdiye kadar pek başarılı sonuçlar alamadım yalnız, onu da belirtmeden geçemeyeceğim.


İyi okumalar!

No comments:

Post a Comment

Blog Design by Nudge Media Design | Powered by Blogger

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 Unported License.
Header'ımı sevgili kardeşim Jaffar yaptı.