Kitap Kurdu Röportajları #7: İlkim

10.12.2012

Bu haftaki konuğum, düzenlediğimiz blog turları vasıtasıyla tanıdığım İlkim. Balıkesir doğumlu olan 19 yaşındaki İlkim çocukluğunun neredeyse tamamını Muğla'da geçirmiş. 2011 yılında Muğla Anadolu Öğretmen Lisesi'nden mezun olmasının ardından halen Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Bölümünde okuyor. Kendisinin çok sevdiğim, Kitap Esintisi isimli bir blogu da var.


Kitap hastalığı ne zaman başladı?

Bu hastalık ilkokuldayken başladı. Annem de okumayı çok sever ve bir nevi ondan özendim diyebiliriz. Ama bütün bu olayın temelinde bence Harry Potter var. Bu seri benim gibi birçok kişiye kitap okumayı sevdirmiştir zaten. Ben de onlardan biri olup bu ünü devam ettirmiş oldum. Ardından Thomas Brezina’nın Dört Kafadarlar Serisi ile kitap hastalığına çocukluğumda tamamen yakalandım diyebiliriz.

Kitap kurtları bazen "Bu kadar okunur mu?" veya "Kitaplara bu kadar para mı verilir?" gibi tepkiler alıyor. Böyle bir anınız var mı? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bu sözler bana da sık sık söyleniyor. Para konusu ailede babamı geriyor genellikle, çünkü kitaptan görünmeyen odamda yeni kitaplar almama pek de sıcak bakmıyor. Bir de kitaplığımı gören hemen hemen herkes “Bu kitapların hepsini okudun mu gerçekten?” deyip hayretlerini gösteriyorlar. Artık bu sözleri duymaya alıştığımdan aklıma özel bir anı gelmiyor.

Bir kitap hakkında "ben bunu okurum!" demeniz için hangi özelliklere sahip olması gerekiyor?

Kesinlikle konusunun hoşuma gitmesi lazım. Kitap seçmeden önce yazarına da bakarım, eğer önceden bir kitabını okuyup sevdiysem diğer kitaplarını da okumaya çalışırım. Ama konusunu okuduğumda beni çekmesi gerek. Konusu beni çekmediğinde sevdiğim bir yazar olsa da kolay kolay almam.

Kitap kapaklarının çekici olması önemli mi? Kapağı, bir kitabı okumak veya okumamak konusundaki kararınızı etkiliyor mu?

Aslında o kadar etkilemez. Yine de konusunu sevdiğim kitabın güzel ve çekici bir kapağının olması hoşuma gider ama kapağına bakarak bir kitabı almam.


Türkiye'deki kitap fiyatları ve yayın kalitesi (tasarım, baskı, dil, vs.) hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu yayınevinden yayınevine değişiyor aslında. Baskılarında herhangi bir sorun görmüyorum ama fiyatlar kesinlikle yüksek. Merak edip o kadar parayı vermeye kıyamadığım kitaplar oluyor. Bir de çeviri hataları beni çok rahatsız ediyor ve malesef bunlara da çokça rastlıyoruz. Adı bilinen çevirmenlerin kitaplarını gözüm kapalı alıyorum diyebiliriz. Ama çoğu kitapta çeviri esnasında kurulan düşük cümleler ya da yanlış anlamlı cümleler beni huzursuz ediyor. Hatta bir kitapta deyim olan bir kalıbı düz bir şekilde çevirene de rastlamıştım.

E-reader'ınız var mı? Varsa geleneksel kitapları mı, e-kitapları mı tercih ediyorsunuz?
Evet, Kindle’ım var ama geleneksel kitapları daha çok seviyorum aslında. Kitap kokusunu alarak okumak daha çok hoşuma gidiyor. Bunun yanında e-kitap da çok okuyorum. Genellikle İngilizce orijinalinden okuduğum kitaplar e-kitap formatında oluyor ve bu yüzden kitap seçerken neyi okumak istediğim tercihimi etkiliyor.


Hangi yazarla bir akşam yemeği yeme şansına sahip olmak isterdiniz (ölü veya hayatta)? Hangi konulardan bahsederdiniz?

Zor bir soru. En çok Agatha Christie ile bir akşam yemeği yiyip beyninin nasıl işlediğini görmek isterdim sanırım. Kurgularının beni bu kadar şaşırttığı başka bir yazar yok çünkü. Keşke yaşasaydı da onu görebilseydim diyorum sadece.

"Kitap okumaya hiç zamanım yok" diyenler için tavsiyeleriniz var mı?

Kitap okumak istedikten sonra zaman her şekilde yaratılabilir bence. Geceleri yatmadan birkaç bölüm okumak zor bir şey değil mesela. Kendilerini sürükleyecek kitaplar seçerlerse zaten onlar da yaratabilecekleri zaman olacağını göreceklerdir.

Aşık olduğunuz ve/veya "bunu bir kaşık suda boğarım" dediğiniz kitap karakterleri var mı?

Bir sürü olmuştur, şu an aklıma gelenler küçük bir kısmı. “İçinde Aşk Saklı”daki Clayton benim bir kaşık suda boğabileceğim bir karakter. Aynı şekilde “Gece Evi” serisindeki Zoey ve “Twilight”ın Bella’sı da öyle. Favorilerim ise öncelikle klasiklerden Mr. Darcy. Kitabı sırf onun için tekrar tekrar okuyabilirim. Ayrıca Nora Roberts’ın Eve Dallas ve Tess Gerritsen’ın Jane Rizzoli karakterleri gibi sıkı kadın karakterlere de bayılıyorum ve favorilerim bu ikisi. Ayrıca da Eve Dallas serisindeki Roarke karakteri var ki ayıla bayıla okutur kitabı bana. Tabii bir de gizemli Barrons var, Ateş serisini okumama neden olmakta kendileri.

Kitapların film adaptasyonları hakkında ne düşünüyorsunuz? Şimdiye kadar beğendiğiniz bir film adaptasyonu oldu mu?

Açıkçası hiçbir film kitabın tadını veremiyor. Ben bir uyarlama izlerken kurgunun kitaptakiyle aynı olmasını bekliyorum ve çoğu zaman hayal kırıklığına uğruyorum. Bu yüzden de mesela Harry Potter’ın Ölüm Yadigarları Bölüm İki filmini neredeyse hiç sevmedim. Kitaptaki sonu tam olarak veremeyen filmlerdendi ve benim gözümde yönetmeni de senaristi de yerin dibine soktu. Ama son zamanlarda beğendiklerim de oldu. Mesela “Açlık Oyunları” filmi benim bir hayli hoşuma gitti. Bir de Stieg Larsson’un Ejderja Dövmeli Kız serisinin İsveç yapımını tamamen izledim ve o da iyi uyarlamalardan biriydi. İlk kitabın Hollywood versiyonunu ise izlemeyi düşünmüyorum, hem sevmediğim oyuncular , hem de kurgu değişikliği olduğu için beni çekmiyor mesela.

Dünyanın sonu gelmiş, bir uzay gemisi sizi kurtarıp başka bir gezene götürecek. Ancak yanınıza sadece 5 kitap alabilirsiniz. Hangi kitapları kurtarırdınız?

Bu tip sorulara cevap verirken o kadar zorlanıyorum ki… O kadar kitaptan 5’ini seçmek kolay iş değil. Ama şimdi bir düşünürsem alacaklarım şunlar olabilir: Teslimiyet – Pamela Clare, Çırak – Tess Gerritsen, Melekler ve Şeytanlar – Dan Brown, HP Ölüm Yadigarları- J.K. Rowling, Son Söz Aşkın – Julia Quinn. Bu soruyu cevaplamamın yaklaşık yarım saatimi aldığını da belirtmeliyim.

Yabancı yazarları mı, Türk yazarları mı tercih ediyorsunuz?

Yabancı yazarları daha çok okuduğum kesin. Favori yazarlarımın çoğu yabancı ve onlara benzer yazarlar da genellikle yabancı oluyor.

Şu anda hangi kitabı okuyorsunuz?

Şu anda S.J. Bolton’un “Zehir” kitabını okuyorum.

Okunacaklar listenizde hangi kitaplar var?

O listede fazlaca kitap var. Öncelikle elimde birkaç Nora Roberts var “Dolunayda Aşk”, “Üç Kader Tanrıçası” ve “Ölüm Yargısı” gibi, S.C. Stephens’ın “Thoughtless”ı, Jodi Meadows’un “Ruhsuz”u ve Linda Francis Lee’nin “Bana Bir Söz Yeter” kitapları da okumayı planladığım diğer kitaplar. Tabii plandan saptığım da çok oluyor.

Şu an yanıtlarınızı okuyanlara bir kitap tavsiye eder misiniz? Neden okumalılar bu kitabı?

Bu soruyu yarın sorsanız muhtemelen farklı bir kitap öneririm ama şu an önereceğim kitap Susan Ee’nin orijinal ismi Angelfall olan “Meleğin Düşüşü” kitabı. Dex Yayınları'ndan geçtiğimiz aylarda çıkan bir kitap ve önermemin nedeni de fantastik kurgularda aşk meşk kokan havanın bu kitapta hiç olmaması. Ayrıca da anlatılan dönem biraz karanlık ve sancılı zamanlar olduğundan diğer kitaplardan bir nevi ayrılıyor. Akıcı bir kurgusuyla sıkılmadan okunabilecek bir kitap. Farklı bir fantastik kurgu denemek istiyorlarsa bu kitaba bir şans vermeliler diyorum.





No comments:

Post a Comment

Blog Design by Nudge Media Design | Powered by Blogger

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 Unported License.
Header'ımı sevgili kardeşim Jaffar yaptı.