Dallas Buyers Club

Bu yıl sadece kitaptan uyarlananlara değil, izlediğim diğer filmlere de yer vereyim istiyorum. Becerebilecek miyim bakalım, hep beraber göreceğiz... Açılışı geçtiğimiz hafta sonu izlediğim ve çok etkilendiğim Dallas Buyers Club ile yapıyoruz...

Bu filmden haberdar olmamın nedeni, hastası olduğum Jared Leto. Kendisi filmde AIDS hastası olan bir travestiyi canlandırıyor. Resimlerini gördüğümden beri beklediğim filmi izlemeye başlamadan önce başrolde Matthew McConaughey'in oynadığını bilmesem, adamı yüksek ihtimalle tanımazdım-- hem Leto, hem de McConaughey inanılmaz kilo vermişler hasta karakterleri canlandırmak için. Ve özellikle McConaughey tanınmaz haldeydi; adamı kaslı maslı yakışıklı karakter olarak görmeye alıştığımızdan mıdır bilmiyorum ama filmi izlerken sürekli "bu adam nasıl o adam ya?" diye düşünürken buldum kendimi.

Hikaye, 1985 yılında AIDS hastası olduğunu öğrendikten sonra alternatif ilaçlar bulmaya çalışan Ron Woodroof'un hikayesi. Gerçek olaylardan uyarlanan bir hikaye yani. Woodroof, bir elektrikçi ve rodeo kovboyu. AIDS teşhisi koyduktan sonra doktor yaşamak için 30 günü olduğunu söylüyor. 80'lerde tabii bu konuda bugünkü gibi tedaviler ne gezer... Ancak hastanede test edilmeye başlanan, AZT isimli bir ilaç var. Kaderini kabullenmeyen Ron da Meksika'ya, sonrasında da Japonya'ya kadar uzanan macerasında farklı tedaviler, ilaçlar bulmayı koyuyor kafasına. Sonuçta yalnızca kendinin değil, AIDS teşhisi konan pek çok insanın ömrünün uzamasına yardımcı oluyor.

Her uyarlamada olduğu gibi, Dallas Buyers Club da gerçeğiyle birebir değil tabii. Ancak oldukça etkileyici, izlenmesinin çok kolay olmadığını düşündüğüm bir film olmuş. Homofobik olan Ron'un (gerçek hayatta bu kadar belirgin bir şekilde homofobikliğini yansıtmadığı söyleniyor) eşcinsellerle özdeşleştirilen bir hastalığa yakalanmasının sonucunda ailesi ve arkadaşları onu dışlıyorlar. Adam ölüp giderken sırf gay'lerden nefret ettikleri için Ron'u bir başına bırakıyorlar. Bir yandan da Ron'un kendi homofobikliğini yenişine de tanık oluyoruz.

Film, sağlık endüstrisine de veriştiriyor aslında. İşe yanıtlandığı kanıtlanmış bir ilaç, onu satmaya çalışanlar devlete para yedirmediği için onaylanmıyor, kimselere faydası olamıyor. Bu arada filmde eleştirilen AZT'nin aslında AIDS hastalarına iyi geldiği söyleniyor.

Hem McConaughey, hem de Leto'nun performansları konuşulmaya devam ediyor. Hatta her ikisi de 12 Ocak'ta gerçekleşen Golden Globe'larda ödülü kaptılar bile. Oscar'a da gidecekler mi hep beraber göreceğiz. İnternette dönen bilgiler doğruysa film, 24 Şubat 2014'te Türkiye'de de gösterime girecek.